Yılanlar, salgıladıkları zehir nedeniyle yeryüzünün en tehlikeli canlılarından biridir. Omurgalı sürüngenler arasında yer alan yılanlar, hızlı hareketleriyle tanınır. Günümüzde 3000'den fazla yılan türü bulunmaktadır ve bunlardan yaklaşık 2700 tanesi zehirlidir. Zehirli yılanlar, gözlerinin arkasında bulunan tükürük bezleri sayesinde zehir salgılar. Bu tür yılanların ağızlarında fazladan iki diş bulunur ve bu dişler avını ısırdığı zaman zehir salgılar. Bazı yılan türlerinin zehri, 44 insanı öldürebilecek güçtedir. Zehirsiz yılan türleri ise avlarını boğarak öldürür. Bu yılanlar, yakaladıkları ava tonlarca güç uygular ve avlarını boğarak öldürdükten sonra yerler.

Yılanlar, suda ve karada yaşayabilen türlere sahiptir. Bir yılan, çok iyi şartlarda bakıldığında 30 yıl kadar yaşayabilir. Örneğin, Washington'da bir hayvanat bahçesinde yaşayan anakondanın 30 yıl yaşadığı bilinmektedir.

Yılanlar, doğal yaşam alanlarında diğer canlılar tarafından avlandıkları veya insanlar tarafından derileri için öldürüldükleri için çok uzun yıllar yaşayamazlar. Yılanlar sıcağı çok sevdiklerinden, soğuk yerlerde yaşayamazlar. Özellikle Antarktika kıtasında hiç yılan bulunmamaktadır. Yılanlar kış mevsiminde kış uykusuna yatarak bir kışı hareketsiz geçirirler. Yılanlar, kafalarından daha büyük olan avlarını bile kolaylıkla yutabilirler. Büyük bir av yakaladılarsa, bu yemeği sindirmek 1-2 aylarını alabilir. Aylarca yemek yemeden yaşayabilirler.

Göz kapakları olmayan yılanlar, gözlerinin kuvvetli görmemesi nedeniyle 3 metre ilerisini göremezler. Çevrelerindeki canlıları, ortaya çıkardıkları ısı sayesinde fark ederler. Diğer canlılar gibi burunlarıyla değil, dilleriyle koku alırlar. Uzun ve çatallı bir dilleri vardır. Zehirli yılanlar, avlarını ısırıp zehir verdikten sonra, dilleriyle avlarının izini sürerek avlarını yerler. Bütün yılanların iki akciğerleri bulunur, ancak sol akciğerleri genellikle gelişmemiştir ve kaybolmuştur, sağ akciğerleri ise gelişmiştir.

Yılanlar çiftleştikten sonra, 2 ay içinde yumurtlarlar. 5-50 arasında yumurta bırakabilirler. Bütün yılanlar üremek için yumurtlarlar. Bazı yılanlar ana karnında yumurtalarını taşır ve doğum zamanı geldiğinde canlı olarak doğururlar. Bu durum, insanların şaşırmasına neden olabilir. Yumurtalarını dışarı atmadan ana karnında bekletir ve zaman geldiğinde canlı olarak doğururlar. Yumurtlayacak yılan, yumurtalarını bırakmak için güvenli bir yer arar; ağaç kovukları veya toprak altı gibi. Bazı türler kuluçkaya yatarken, çoğu yumurtladığı yere bir daha dönmez. Bu durum, yılanların yumurtadan çıktıkları zaman tek başına hayat mücadelesi etmelerine neden olur. Yumurtadan çıkan yılanların çoğu hayatta kalmayı başaramaz. Yılan yumurtaları bilinen yumurtalardan farklı olarak yumuşaktır, bu yüzden yılanlar zaman geldiğinde kolayca yumurtadan çıkabilirler. Yumurtadan çıktıklarında 10-45 cm arasında değişebilirler.

Bazı yılan türleri erişkin olduklarında 30 cm uzunluğunda olurken, bazı yılan türleri 15 metreyi bulabilir. Endonezya'nın Sumatra adasında yakalanan 15 metre uzunluğundaki bir regal piton, bir hayvanat bahçesine konulmuş ve Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiştir. Genellikle Endonezya ve Filipinler'de bulunan bu uzun yılanlar, piton türleri arasında yer alır. En ağır yılan ise anakondadır.

Yılanlar normalde ses çıkarmazlar. Kendilerini tehdit altında hissettiklerinde "tıss" diye bir ses çıkarırlar. Bazıları ise tehlike anında hareketsiz kalarak ölü taklidi yapar ve bu şekilde düşmanlarından kurtulmayı umar. Sürüngen olan yılanlar, kasları sayesinde ilerler. Derileri üzerinde süründükleri için dış derilerini değiştirmeleri gerekmektedir. Yılda en az iki kez "kav" adı verilen derilerini değiştirirler.

Yılanlar genellikle Afrika kıtasında yaşarlar. En zehirli yılanlar ise Avustralya'da bulunur. Bazı yılanların ısırığı, birkaç dakika içinde ölüme yol açabilir. Bazılarının zehri ise hemen etki göstermez, kas sistemini etkisiz hale getirerek felç yapar ve ölümle sonuçlanır. Ülkemizde hayvanat bahçelerinde farklı yılan türleri bulunurken, doğada en çok boynuzlu yılan olarak bilinen çıngıraklı yılan Doğu Anadolu ve Güney Anadolu Bölgelerinde sıklıkla görülmektedir. Trakya bölgesinde de boynuzlu yılanlar bulunmaktadır.

Dünya üzerinde birçok yılan türü bulunmaktadır. Yılanlar, genellikle zehirli veya zehirsiz olarak sınıflandırılırlar. İşte bazı yaygın yılan türleri:

Yukarıda belirtilenler sadece bazı yaygın yılan türleridir ve daha birçok yılan türü bulunmaktadır. Yılanlar, yaşadıkları habitatlara, boyutlarına, davranışlarına ve zehirli olup olmadıklarına göre çeşitlilik gösterirler.